Gökhan Erek / Muhabir
AK Parti’nin kurtuluşunun yolunun, kıyasıya iç eleştiriden geçtiğini belirten Ahmet Hakan, iç eleştirinin önünü tıkayan yanlışlardan kurtulmanın mümkün olduğunu söyledi.
“KOL KIRILIR YEN İÇİNDE KALIR BİR KABİLE MANTIĞIDIR”
İç eleştiriden uzak duranların, genellikle “Kol kırılır yen içinde kalır” mantığıyla hareket ettiklerini dile getiren Ahmet Hakan, sözlerini şekilde sürdürdü, “Oysa bu mantık; bir aşiret mantığıdır. Bir geniş aile mantığıdır. Bir küçük kabile mantığıdır.”
YANLIŞLARIN ÜZERİNİ ÖRTMEYE ÇABALAMANIN VERDİĞİ ZARARLAR
Yanlışların üzerini örtmeye çabalamanın, AK Parti gibi büyük kitle partilerinin gerilemesine yol açtığını aktaran Ahmet Hakan, “Ayrıca unutmayalım ki: Artık kırılan kolun yen içinde kalamadığı bir çağda yaşıyoruz. Bu nedenle böyle bir korumacılık zaten işe de yaramaz.” şeklinde konuştu.
“AMAN RAKİBE MALZEME VERMEYELİM”
Ahmet Hakan, iç eleştiriden kaçınanların, sığındıkları limanlardan birinin de “Aman rakibe malzeme vermeyelim” yaklaşımı olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti, “İç eleştirinin önünü küt diye keser. Oysa iç eleştiriden kaçmak, rakibe daha büyük malzeme vermekten başka hiçbir işe yaramaz.”
“KIYASAYA BİR İÇ ELEŞTİRİ RAKİBİ MALZEMESİZ BIRAKIR”
Kıyasıya bir iç eleştirinin ise rakibi malzemesiz bıraktığının altını çizen Ahmet Hakan, sözlerine şu satırları ekledi, “Düşünsenize: “Biz bu konuyu parti içinde sizden daha fazla didikliyoruz aslanım” demenin getireceği moral yüksekliğini.”
“ÇOK YANLIŞ BİR GÖZLEM”
İç eleştiri düşmanı bir başka yaklaşımın ise “Baksana karşıtlarımıza. Nasıl da koruyorlar birbirlerini. En vahim hatayı yapanı bile sahipleniyorlar. Biz ise hemen çiğ çiğ yiyoruz.” şeklinde şekillendiğini vurgulayan Ahmet Hakan, “Bu çok yanlış bir gözlem. AK Parti karşıtlarının tamamının böyle bir özelliği yok. O kesimde de vahim bir hata yapanın üzerine çullananlar çıkıyor. Bunun sayısız örneği var ortada.” dedi.
“AK PARTİ KARŞITLARI MONOBLOK DEĞİL”
AK Parti karşıtlarının, monoblok olmadığını belirten Ahmet Hakan, sözlerine şu satırları ekledi, “İçlerinde aşiret mantığıyla hareket edenler olduğu gibi kıyasıya iç eleştiri yapanlar da var. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından o kesimin televizyonlarında gerçekleşen iç hesaplaşmaları gözünüzün önüne getirin. Belki de yerel seçimdeki başarılarında, o iç hesaplaşmanın da bir katkısı olmuştur.”
“ÜSLUPSUZLUKLAR PARTİYE MAL EDİLİYOR”
Ahmet Hakan, minnacık bir beldenin mahalle sorumlusunun yaptığı bir sosyal medya paylaşımının bile; AK Parti iktidarına karşı kullanıldığı bir dönemde olduğumuzu hatırlatıp, “Böyle bir dönemde partinin her kademesinde yer alan isimlerin... Üslupsuzlukları partiye mal ediliyor. Sorumsuzlukları partiyi aşındırıyor. Yanlışları partiyi örseliyor. Zevzeklikleri partiyle özdeşleştiriliyor. Şuursuzlukları partiyi hırpalıyor. Partinin bunlara karşı kendini savunması şarttır. Yapılacak olan şeye adam harcamak denmez. Çünkü yapılması gereken, kıyasıya bir iç eleştiridir. Sorumsuzluk yapanlar, şuursuzluk yapanlar, yanlış yapanlar, zevzeklik yapanlar, üslupsuzluk yapanlar, iç eleştiri mekanizmasında lime lime doğranmalı.” diye konuştu.
“KAMUOYUNUN DUYMADIĞI İÇ ELEŞTİRİ ELEŞTİRİ DEĞİLDİR”
Kıyasıya iç eleştirinin bir başka düşmanının ise “Tamam. İç eleştiri yapalım ama kendi içimizde yapalım. Kamu önünde yapmayalım. Herkesin önünde yapmayalım.” anlayışı olduğunu söyleyen Ahmet Hakan, “Böyle bir iç eleştirinin kimseye faydası olmaz. Kamuoyunun farkında olmadığı, bilmediği, duymadığı iç eleştiri, iç eleştiri değildir.” dedi.
“NE PARTİYİ İNANDIRICI YAPAR NE DE…”
Ahmet Hakan, kamu önünde gürül gürül yapılmayan iç eleştiriden, eleştiriye maruz kalanın bile etkilenmediğini hatırlatarak sözlerini şu şekilde sonlandırdı, “Kamu önünde yapılmayan iç eleştiri, ne partiyi inandırıcı yapar ne de partinin kendini korumasını sağlar.”
