AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Murat Göğebakan Kültür Merkezinde düzenlenen Ceyhan 8. Olağan İlçe Kongresi’nde yaptığı konuşmada; AK Parti İl Gençlik Kolları Başkanı Murtaza Önder Yücel’in saldırıya uğradığını, hastaneye kaldırıldığını tedavisinin devam ettiğini söyleyerek geçmiş olsun dileklerini iletti. Çelik konuşmasının devamında, “Geçtiğimiz gün maalesef göz bebeğimiz olan TUSAŞ'a yapılan saldırı yapıldı. Tabii terör saldırılarının bir yandan Türkiye'ye dönük zarar verme, insanımıza zarar sivil insanlarımıza, güvenlik güçlerimize zarar verme gibi hedefleri olduğu gibi aynı zamanda Türkiye'yi milli iddialarından, milli hedeflerinden uzaklaştırma şeklinde arka planda birtakım hedefleri de oluyor. Burada hepimiz gördük ki TUSAŞ'ta çalışan kahraman personelimiz arkadaşlarının şehit olmasının üzüntüsüne yaralılarımızın olmasının üzüntüsüne rağmen ilk andan itibaren bu hain saldırıya inat ‘daha çok çalışacağız daha çok gayret edeceğiz’ dediler. Türkiye'yi bu hedeflerine ulaştırmak için ‘daha çok mücadele edeceğiz’ diyerek birlik beraberlik mesajları verdiler. Tabii bu zamanlara kolay gelinmedi. Bu noktaya Cumhurbaşkanımız büyük bir mücadele vererek, küresel şebekelerle mücadele ederek, Türkiye'nin içindeki vesayet odaklarıyla mücadele ederek bu özgüven devriminin yolunu açtı” diye konuştu.

Muğla'da 3.9 büyüklüğünde deprem! Muğla'da 3.9 büyüklüğünde deprem!

Çelik, şöyle devam etti:

"Etrafımızdaki coğrafyaya baktığımızda güçlü olmamız gerektiği, demokrasimizi korumak için, Cumhuriyet'imizi korumak için geleceğimizi korumak için, hukuk devletimizi korumak için güçlü olmamız gerektiği son derece açıktır. Vatanımız bildiğimiz, uğruna bedeller ödeyerek yıllarca koruduğumuz göz bebeğimiz vatanımızda bizim huzur ve birlik içerisinde yaşayabilmemiz ancak güçlü olabilmemizle mümkün. Tabii ki demokrasimiz çok kıymetlidir, Cumhuriyet'imiz çok kıymetlidir, hukuk devletimiz çok kıymetlidir. Her alanda, iktisadi alanda, sosyal alanda ileriye doğru yürümek için atacağımız adımların hepsi son derece kıymetlidir. Ama tüm bunları koruyabilmek için güven içerisinde olmamız, güvenliğimiz en etkili şekilde korumamız gerekiyor. Bunca yıldır terörle mücadele eden bir ülke olarak, milli piyade tüfeğini bunca yıl geç üretmesinin kuşkusuz sosyal, siyasal ve iktisadi sebepleri vardır. Herhangi bir şekilde paranızı vererek tabanca almanızı bile engelliyordu yabancı parlamentolar. Bugünse Allah'a şükürler olsun bütün ihtiyaçlarımızı kendimiz üretebilecek şekilde tam bağımsız Türkiye'ye doğru Bayraktar İHA ve SİHA'larımızla terörle mücadele alanında vatan savunması alanında gerçekleştirdiğimiz büyük oyun değişikliği bütün dünya tarafından dikkatle takip ediliyor. Hürjet, Kağan, İmece, bütün bu imzasını attığımız ürünler Türkiye'nin geleceğine büyük damgalar vurduğu gibi milli tanktan diğer bütün unsurlara kadar Türkiye'nin tam bir şekilde savunma ihtiyaçlarını karşılayacak son derece stratejik ürünler olarak üretilmiş oluyor. En önemlisi şu, bütün bu ürünleri üreten gerek devlet firmalarında, gerek özel sektördeki çalışanlarımızda, firma sahiplerinde müthiş bir inanç, azim ve heyecan görmemiz. TUSAŞ'a gerçekleşen bu saldırı sonrasında şehitlerimizin kaybından, yaralılarımızın varlığından duyduğumuz üzüntü çok büyük. Şehitlerimizin her birinin hikayelerini, aileleriyle yaptıkları diyalogları çeşitli haberlerden okuduk. Gerçekten çok etkileyici. Ama hatırlayın ilk ürünler ortaya çıktığı zaman hepsinin koşarak büyük bir coşku içerisinde bunu kutlama yapmalarındaki inanç işte onları bu çalışmaların parçası haline getirmiştir. Her biri mühendisinden çaycısına kadar vatan savunmasının bir parçası olarak vatanseverliği alnında taşıyan insanlar olarak bu şekilde çalışmalarına azimle devam edeceklerini söylüyorlar.”

“Bu işi yapanlar suikastlara uğradı”
Çelik, savunma sanayiinde ilerlemeye çalışanların engellendiğini anlatarak, “Tabii bu ürünleri ilk üretmeye kalktığımızda tıpkı geçmişte örneklerini gördüğümüz gibi geçmişte bu işlere ilk el atanlar ülkemizi milli olarak bu ürünlerle buluşturmaya kalkanların nasıl engellendiğini, nasıl suikastlara uğradıklarını, fabrikalarının nasıl havaya uçurulduğunu, çeşitli engellerle hem dışarıdan hem içeriden iş birliği içerisinde önlerinin nasıl kesildiğini görmüştük. İşte o günden bugüne geçmişte önleri kesilen bu mücadele insanlarının bugün önleri açılıyorsa aradaki fark Recep Tayyip Erdoğan siyasetidir. Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyonudur. Recep Tayyip Erdoğan sağ olun. Ve sizlerin ilk günden itibaren bu salonlarda verdiğiniz destekler, özellikle buradan şu anda mücadelemizin ilk gününden beri yol yürüdüğümüz ak saçlılarımızı görüyorum. Yine bütün tevazularıyla, bütün bağlılıklarıyla hiç kendilerini göstermeden en arka sıralara oturmuşlar. Onlara buradan bir alkışla tekrar teşekkür edelim. Bu salonlarda gösterdiğiniz dayanışma birlik, beraberlik ve bütün ülke çapına yayılan gücümüzün bu şekilde ortaya koyulması ve Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü dirayetli siyasetin bu şekilde desteklenmesi işte Türkiye'nin geleceğine olan inancın geleceğine kuvvetle yürümesinin en büyük zeminidir. En büyük direğidir. En büyük desteğidir. Onun için kongrelerimizde bu ruha bağlılığımızı, bu inanca bağlılığımızı ve Recep Tayyip Erdoğan siyasetinde sonuna kadar beraber yürüyeceğimizi sonuna kadar destek olacağımızı bir kere de Ceyhan'dan ilan etmiş oluyoruz” dedi.

Editör: Nusret Odabaş