Diriliş Postası Kenan Toprak/Analiz
Sömürgeci güçler, 1950’lerde ve 1960’larda başlayan bağımsızlık dalgası sırasında kıtadan siyasi olarak çekilmeye başladıklarında geriye keyfi sınırlar, kendi dillerini, dinlerini ve geleneklerini bıraktılar. Tabi bu Fransızlar için yeterli değildi. Sömürge gücünü kaybetme riski taşıyan ve eski sömürgeleriyle bağlarını resmileştirmeye istekli olan Fransa, daha somut olansömürge para birimini geride bıraktı. Bu yüzden çoğu Afrika kolonisi, bağımsız hale geldikten sonra ulusal para birimlerini benimsemişken, Fransa, eski kolonilerinin çoğunu sömürge para birimi olan CFA Frangı’nı sürdürmeye mahkûm etti. Fransa bu duruma ulaşmak için diplomasi, yolsuzluk, ekonomik istikrarsızlaştırma, şiddet gibi elindeki tüm baskı araçlarına başvurdu. Sömürge para biriminden ayrılmak isteyen devletleri sindirmek için korkutma, suikast ve askeri darbeleri uygulamaktan çekinmedi. Örneğin, Mali 1962’de Frank bölgesinden ayrıldığında Fransa, komşu ülkelere Mali ile ticareti sınırlamak için baskı yaparak yeni para biriminin değer kaybetmesine etkide bulundu ve Mali’yi sonunda CFA sistemine tekrar katılmaya zorladı.
CFA FRANGI BÖLGESİ’NİN TARİHSEL KÖKENLERİ
1853 yılında Batı Afrika’da kurulan ilk bankacılık kurumu Senegal Bankası’ydı. (Banquedu Senegal) Fransız sömürgeciliğinin faaliyet alanın genişlemesi sonucu Fransa hükümeti Senegal Bankası’nın ismini Batı Afrika Bankası (Banque de I’AfriqueOccidentale -BAO) ismi ile değiştirdi. Bankanın genel merkezi daha sonra Senegal’den Paris’e taşındı. Fransa Maliye Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı da BAO’ya banknot çıkarma yetkisi verdi. 4 Temmuz 1904 tarihli bir Fransız kararnamesi, BAO’ya finansal, endüstriyel ve ticari girişimlerin oluşturulması için daha fazla yetki verdi. Bu bankaların asıl amacı, sömürge projesinin hedeflerini uygulamak, hammadde temin etmek ve ticari akışlarını kontrol etmekti.
Fransa 2. Dünya Savaşı arifesinde, ekonomisini savaştan kaynaklanacak istikrarsızlığa karşı korumak amacıyla 9 Eylül 1939 yılında bir kararname ile Frank Bölgesi’ni kurdu. Daha sonra “Afrika Fransız Kolonileri (Colonies Françaisesd’ Afrique-CFA) frangı ismini alacak olan para birimi 26 Aralık 1945’te Charles de Gaulle tarafından Fransa’nın Afrika’daki iki sömürge bölgesinde tedavüle sokuldu. Böylelikle CFA frangı, Orta ve Batı Afrika’da 12’si eski Fransız sömürgeleri olan 14 Afrika ülkesinde kullanılmaya başladı. Fransa, CFA frangı aracılığıyla, bu ülkelerin para arzını, parasal ve finansal düzenlemeleri, bankacılık faaliyetlerini, kredi tahsisini, bütçe ve ekonomi politikalarının kontrolünü sürdürdü.
Sömürgecilik ve milliyetçilik politikaları değiştikçe “CFA” teriminin ismi değiştirilerek “koloniler” tabiri yerine “topluluk” kullanılmaya başlandı. 1945-1958 yılları arasında “Afrika Fransız Kolonileri” (Coloniesfrançaisesd’ Afrique ) idi. 1958 yılında bu kez “Afrika Fransız Topluluğu” (Communauté Françaised’ Afrique ) ismi ile değiştirildi. 1960’lı yılların başında ülkelerin bağımsızlığını kazanmasıyla birlikte sömürge para biriminin adı Batı Afrika ve Orta Afrika’da “Afrika Finans Topluluğu” (CommunautéFinancièred’Afrique) olarak değişti.
YİNE İSİM DEĞİŞİKLİĞİ: CFA YERİNE EKO
30 yıldan bu yana Batı Afrika ülkelerinin ortak para birimi oluşturma planları birkaç kez ertelendi. Bu projenin hayata geçirilmesi için 29 Haziran 2019’da, CFA Frangı para birimini kullanan sekiz Batı Afrika ülkesi dahil Batı Afrika devletlerinin ekonomik topluluğunu (ECOWAS) oluşturan 15 ülkenin liderleri “eko”yu ortak para birimleri olarak kabul etti.
Fransa’nın 14 Afrika ülkesinin para politikası üzerindeki kontrolü, hem Afrika’da, hem de uluslararası toplumda çeşitli tartışmaların ve eleştirilerin olmaya devam ederken, 21 Aralık 2019’da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Fildişi Sahili Başkanı Alassane Ouattara, CFA frangı reformunu görüşmek üzere bir araya gelerek yeni para birimi hakkında bir anlaşmaya vardı. Her iki lider tarafından yapılan anlaşmaya göre ”eko” avroya sabitlenmeye devam edecek, ancak bloktaki Afrika ülkelerinin rezervlerinin yüzde 50’sini Fransız Hazinesi’nde tutmak zorunda kalmayacak ve artık para birliği kurulunda bir Fransız temsilcisi olmayacak. Benin, Burkina Faso, Gine-Bissau, Fildişi Sahili, Mali, Nijer, Senegal ve Togo yeni para birimi olacak “eko”nun Haziran 2020’de başlatılması planlandı. Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’nun (ECOWAS) onayı almadan tek taraflı alınan karar ve eko’nun yine CFA frangı gibi avroya sabitlenmesi devam edeceği için bazı ECOWAS üyesi ülkeleri bu durumu kınadı.
Macron’un Batı Afrika Ekonomik ve Parasal Birliği üyesi 8 ülke ile geçen yıl aralıkta yaptığı anlaşmanın sonucu olarak, Mayıs 2020 tarihinde Fransa, sömürge döneminden kalma 75 yıllık CFA frangını yürürlükten kaldıran yasa tasarısını Bakanlar Kurulu’nda kabul etti. Ancak bu yıl içerisinde CFA frangı reformunun etkili bir şekilde uygulanmasının ve ECOWAS’ın tek para biriminin başlatılmasının, koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle ileri bir tarihe ertelenmesine yol açabilir.
Bazı gözlemciler CFA reformunun, gerçekte bir yemlik olduğunu düşünüyor. Neden olarak, para biriminde bir isim değişikliği öneren Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un sözlerine istinaden “eko’nun, sadece yeni bir isimle CFA’nın devamı olacağı düşüncesidir. Batı Afrika Demokrasi ve Kalkınma Merkezi (CDD) direktörü Hassan İdayat, “eko”nun CFA frangı gibi Fransa tarafından basılması ihtimalini taşıdığını ve Fransa’nın etkisini ECOWAS ülkelerine kadar genişletme manevrası olarak görüyor.
Fransa’nın Afrika’daki tarihine baktığımızda, 1853’ten bu yana Fransa kendi kontrolündeki sömürgelerde finansal çıkarları doğrultusunda sürekli olarak isim değişikliğine gitmiştir. Örneğin 1853’te Senegal’de kurulan ilk banka, Fransız devleti tarafından köle sahiplerine kölelerin serbest bırakılması için tazminat olarak verilen fonlarla birlikte doğmuştu. Bu özgürlüğün sembolik rolüydü. Çünkü bu kez sömürgecilik başlıyordu. Aynen bu durumlar gibi, CFA frangının “eko” ismiyle değiştirilmesini bu örnekler üzerinden nasıl gelişeceğini okuyabiliriz.
AFRİKA OLMADAN FRANSA YAŞAYAMAZ
Bağımsızlıktan sonra dahi Afrika’nın zenginlikleri emperyalist ülke ekonomilerinin kalkınmasında önemli roller oynamaya devam ediyor. Bundan dolayıdır ki, kölelik ve sömürgecilik mimarları arasında yer alan Fransa eski sömürgeleri üzerinde etkisini sürdürmek istiyor. Çünkü Fransa bu ülkelerin kaynaklarını kullanmadan ayakta kalamayacağını biliyor. Örneğin Fransa’nın eski Sosyalist cumhurbaşkanı François Mitterrand “Afrika olmadan Fransa’nın yirmi birinci yüzyılda hiçbir tarihi olmayacağını ” söyleyerek Fransa’nın Afrika politikasına yön verdi. Yine, Fransa’nın eski Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, “Fransızların cüzdanında bulunan paranın büyük bir kısmı yüzyıllar boyunca Afrika’nın (çoğunlukla Frankofon Afrika) sömürülmesinden geldiğini ve Afrika olmadan Fransa üçüncü dünya ülkeleri kategorisinde yer alacaktı” ifadesi Fransa’nın neden bu kadar Afrika kıtası ülkeleri ile ilgilendiğini açıklıyor. 2013’te Fransız Senatosu “ Afrika Geleceğimizdir ” başlıklı bir raporda aynı fikirleri dile getirdi. Bundan dolayıdır ki, Fransa uzun zamandır ekonomik çıkarlarının olduğu ve jeopolitik olarak önemli gördüğü bölgeyi kaybetmemek adına her türlü menfi harekete girişmekten çekinmiyor.