Restoran veya kafelerde bir şeyler yedikten sonra hesap özetinizi kontrol ediyor musunuz? Ediyorsanız ‘kuver’ veya ‘servis ücreti’ adı altında ekstra bir miktar daha ödenmesi gerektiğini çoktan fark etmiştir. Aslında bu yeni bir şey değil, alışık olduğumuz bahşişin aynısı. Tabii burada önemli bir fark var, bahşişi kendin seçiyor ve isteğe bağlı veriyorken kuver konusunda durum biraz daha farklı. Zaten tartışmalara konu olmasının sebebi de bu; zorunlu tutulması.
Peki bu ücreti ödemek zorunda mıyız? Bu konuda restoranlara yaptırım uygulanıyor mu?
Merak edilen her şeyi Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği Genel Sekreteri Rıdvan Turşak ve Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu ile konuştuk.
TÜM DÜNYADA UYGULANIYOR
Kuver ücretinin uzun yıllardır zaten Avrupa’da ve dünyada var olan bir sistem olduğunu söyleyen Rıdvan Turşak, “Ülkemizde de çok lüks yerlerde uzun zamandır bulunuyordu. Şimdi ise birçok yerde artık karşımıza çıkmaya başladı” dedi.
Turşak, çoğu kişinin aksine bunun olması gerektiğini söylüyor ve sebebini açıklıyor: “Bu sistem hizmet sektörünün artık bir gerekliliği oldu. Artan maliyetler karşısında ikramlıklar, temiz bir masa örtüsü, peçete, mezeler gibi gider kalemlerinin ücreti buradan çıkartılıyor. Ama kuver ücretinin yine de çok fahiş fiyatlarla alınmasına dernek olarak karşıyız, bu ücret makul bir düzeyde olmalı ve istismara kapı aralamamalı.”
MÜŞTERİ TÜKETSE BİLE ÖDEMEK ZORUNDA DEĞİL
Müşterinin talep edip tükettiği her şeyi ödemesi gerektiğini vurgulayan Aydın Ağaoğlu, “Ancak bazı restoranlar zeytin, ezme, salata gibi ikramları masaya tüketicinin talebi olmaksızın getiriyor ve hesap öderken de kuver ücret kaleminde fiyatlandırılıyor. Oysa Tüketici Kanununun 7. maddesinde sipariş edilmeyen ürün ve hizmetleri tüketicinin kullanması ya da tüketmesi durumunda bile yükümlü olmayacağı açıkça ifade edilmiştir. Dolayısıyla talep etmeyen müşteriye kuver sunulması halinde müşteri bunu tüketmek veya bedelini ödemek mecburiyetinde değildir. Hatta kuver adıyla sunulan ürünleri tüketmiş olsa dahi bedelini ödeme yükümlülüğü de yoktur” açıklamalarında bulundu.
Yukarıda bahsedilen 7. madde ise şu şekilde:
Sipariş edilmeyen malların gönderilmesi ya da hizmetlerin sunulması durumunda, tüketiciye karşı herhangi bir hak ileri sürülemez. Bu hallerde, tüketicinin sessiz kalması ya da mal veya hizmeti kullanmış olması, sözleşmenin kurulmasına yönelik kabul beyanı olarak yorumlanamaz. Tüketicinin malı geri göndermek veya muhafaza etmek gibi bir yükümlülüğü yoktur. Bir mal veya hizmetin sipariş edildiğini iddia eden bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
AYNI ANDA HEM KUVER HEM SERVİS ÜCRETİ ALMAK DOĞRU DEĞİL
İşletmelerin kuver ücreti veya müşteriden adisyon üzerinden alınıp çalışanlara bahşiş olarak verilen servis ücreti dâhil her şeyin şeffaf bir şekilde müşterisi ile paylaşması gerektiğinin de altını çizen Rıdvan Turşak, “Eğer ki müşteriler ekstradan kuver veya servis ücreti vermek istemiyorsa bu ücretlerin alınmadığı işletmeleri tercih etmelidir. Bu da müşterinin en doğal hakkıdır. Ve tabi aynı anda hem kuver almak hem servis ücreti almak da doğru değildir” dedi.
Aynı zamanda Turşak, derneğe gelen şikâyetlerin genellikle kuver veya servis gibi ücretlerin hiç alınmaması gerektiği ve bu ücretlerin yüksek olduğuyla ilgili olduğunu söyledi.
ÖNCE YAZILI OLARAK BİLDİRİLMELİ
‘Kuver ücreti yansıtılan ve ödemek istemeyen müşteri ne yapmalı?’ sorusunu yönelttiğimiz Aydın Ağaoğlu, yapılması gerekenleri açıkladı:
“Müşteri böyle bir durumla karşılaşır ve ücreti ödemek zorunda bırakılırsa o restorana mümkünse yazılı olarak SMS, e-posta gibi kanallardan ücretin iadesi talebini bildirilmeli. Kabul görmediği takdirde internet üzerinden Tüketici Hakem Heyetine ödeme belgesini ve yazışma örneğini ekleyerek bu bedelin iadesine karar verilmesi talep edilebilir. Tüketici Hakem Heyetine başvurular ücretsiz olup çıkan kararlar ise mahkeme kararı hükmündedir.”