ABD'deki Cascade Sıradağları’ndaki uzun süredir hareketsiz olan yanardağların altında büyük magma kütlelerinin olduğu ortaya çıktı. Jeologların volkanik patlamaları nasıl tahmin edip izlediğine dair önemli bilgileri ortaya koyabilir.
Uzun yıllardır aktif yanardağların büyük magma kütlelerine sahip olduğu, patlama sırasında bu magmanın büyük ölçüde dışarı atıldığı ve yanardağın uykuya geçmesiyle birlikte magmanın dağıldığı düşünülüyordu. Ancak Cornell Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından yürütülen yeni çalışma, bu görüşün doğru olmayabileceğini kanıtlar nitelikte.
MAGMA GERİ ÇEKİLMİYOR
Oregon’daki Crater Lake gibi bazı yanardağlar yaklaşık 4.800 yıldır aktif değilken, Cascade Sıradağları’ndaki yedi yanardağ 18. yüzyıldan bu yana patlamıştır. Ancak ekip, inceledikleri yanardağların tamamının altında büyük magma kütleleri bulunduğunu keşfetti. Buna, uykuda olduğu düşünülen yanardağlar da dahildi.
Çalışmayı yöneten doktora sonrası araştırmacı Guanning Pang, yaptığı açıklamada, “Patlama sıklığı ne olursa olsun, birçok yanardağın altında büyük magma kütleleri görüyoruz,” dedi. “Bu durum, magma kütlelerinin yalnızca aktif durumda değil, yanardağların tüm yaşam döngüsü boyunca var olduğunu gösteriyor.”
Elde edilen bulgular, bir patlamanın magma odalarını tamamen boşaltmadığını, sadece içlerindeki basıncı bir miktar hafiflettiğini öne sürüyor. Yani yanardağlar çağ fark etmeksizin her zaman patlama potansiyeline sahip olabilir.
KÜÇÜK BİR KISIM DIŞARI ATILIYOR
Örneğin, St. Helens Dağı'ndaki üst kabukta bulunan magma hacmi 8,5 ila 171 kilometreküp arasında hesaplanırken, 1980'deki patlamada yalnızca 0,5 kilometreküplük magma püskürmüştü. Ayrıca Holosen dönemindeki patlama oranları yaklaşık 2 kilometreküp magma salınımına işaret ediyordu. Araştırmacılar, magma odalarının aşağıdan sürekli olarak beslenmesiyle, yanardağların yaklaşık 100.000 ila 1.000.000 yıllık yaşam süresi boyunca büyüyebileceğini ve yalnızca mevcut eriyiğin küçük bir kısmının patlama yoluyla dışarı atıldığını belirtiyor.
Bu bulgu, volkanik aktivitenin daha karmaşık olduğunu ortaya koysa da, gelecekte patlamaları tahmin etmeyi kolaylaştırabilir.