FETÖ için yolları arşınlayan Kılıçdaroğlu, PKK’nın siyasi ayağı, terör destekçisi gazeteciler, Mehmetçik’e katil diyen sözde akademisyenler, KHK ile ihraç edilen FETÖ’cü hainler, DHKP-C’li teröristler için yürüdüğünü alenen itiraf etti. Kılıçdaroğlu, Türkiye düşmanlarına özgürlük isteyerek ‘Adalet’ kavramını kirletti.
15 Temmuz’da FETÖ’cü işgalcilere karşı milletin kanıyla, canıyla verdiği ‘Milli mücadelenin’ kaçağı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Adalet’ kisvesi altındaki FETÖ yürüyüşü sonunda Maltepe’de düzenlenen mitingde skandal sözler sarf etti. Millete hizmet için seçilen Kılıçdaroğlu, darbecilerden, teröristlerden hesap sorulmasını istemek yerine Türkiye karşıtı, vatanı bölmek isteyen kirli ortakları için özgürlük talep etti. Kılıçdaroğlu, takiye ile asıl amacı gizlenmeye çalışılan kaos yürüyüşü için düzenlenen mitingde, Kobani iç savaş denemesinin azmettiricisi, PKK’ya sırtını dayayan, özerlik zırvasıyla bölücülük yapan, Kandil’den emir alan Demirtaş ve avenesinin, gazeteci görünümlü terör destekçilerinin cezaevinden çıkarılmasını, kahraman Mehmetçik’e ‘katil’ diyerek, terörü aklayan sözde akademisyenlerin de göreve iadesini istedi. Kılıçdaroğlu’nun terör savunuculuğu bununla da sınırlı kalmadı. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin varlığına kast eden FETÖ’nün devlete sızmış kadrosunun hapisten çıkarılması ve görevlerine iade edilmesi çağrısı yapacak kadar ileri gitti. 15 Temmuz’a ‘Kontrollü darbe’ diyerek FETÖ’ye can suyu olan Kılıçdaroğlu, FETÖ ve PKK’nın kökünün kazınmasında hayati rol oynayan OHAL’in ilan edildiği 20 Temmuz için yine darbe tanımlaması yaparak, terör ağzıyla konuştu. Kılıçdaroğlu, OHAL’in kalkmasını isteyerek terör örgütlerinin sözcülüğünü de üstlendi.
SOSYAL MEDYADA ALAY EDİLDİ
Maltepe’de kalabalık toplayamayan CHP’lilerin, sosyal medyada AK Parti’nin Kazlıçeşme mitinginin fotoğraflarını paylaşması alay konusu oldu.
FETÖ ve PKK ne istediyse onu istedi
Kılıçdaroğlu, şu skandal talepleri sıraladı: “OHAL kalksın istiyoruz. Hapiste gazeteciler olmayan Türkiye istiyoruz. Üniversiteleri susturulmuş değil, üniversiteleri konuşan bir Türkiye istiyoruz. Milletvekillerinin tutuklanmasını değil, TBMM’de görev yapmalarını istiyoruz. Tek adam rejimi değil parlamenter sistem istiyoruz.”
