Yeşilay, 26 Kasım 2024’tebaşlattığı “Bağımsızlık Seferberliği” kapsamında kurumlar arası iş birliği ağını genişletiyor. Bağımlılıklarla sahada daha etkin mücadele için Türkiye genelinde seferberlik başlatan Yeşilay’a Adalet Bakanlığı da anlamlı bir destek verdi. İçişleri Bakanlığı ile seferberlik ilan eden Yeşilay bu kez seferberliğin kapsamını genişleterek Adalet Bakanlığı ile ortak bir protokol imzalamak üzere bir araya geldi. Yeşilay Genel Merkezi Sepetçiler Kasrı’nda Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç iki kurum arasında gerçekleşecek işbirlikleri ve ortak uygulamalara ilişkin önemli bir protokole imza attı.
İmzalanan protokolle, öncelikle bağımlı yükümlülerin Yeşilay Danışma Merkezleri’nden (YEDAM) rehabilitasyon desteği almaları amaçlanıyor. Ayrıca protokol çerçevesinde, bağımlılıklarla mücadele konularında Yeşilay tarafından hazırlanan seminer, eğitim ve organizasyonların Adalet Bakanlığı Akademi bünyesinde düzenlenmesi de ön görülüyor. Protokol aynı zamanda iki kurum arasında yapılabilecek olası iş birlikleri konusunda da bir çerçeve sunuyor.
Bakan Yılmaz Tunç: “Bağımlılıkla top yekûn mücadele içindeyiz.’’
Yeşilay Genel Merkezi’nde gerçekleşen protokol imza töreninde konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Yeşilay’ın uzun yıllardır bağımlılıklarla mücadelede elde ettiği deneyim ve birikimin çok kıymetli olduğunu söyledi:
‘’Adalet Bakanlığıyla yapılan protokol bu anlamda çok önemli. Çünkü uyuşturucu suçlarının bir yaptırıma tabi tutulması, cezalandırılması bu suçu önlemede ya da bağımlılığı ortadan kaldırmada yeterli olmadığını hep beraber görüyoruz. Özellikle son yıllarda uyuşturucu suçlarına yönelik cezalar artırıldı. Otuz yıla varan cezalar var. Hatta meseleye artırım sebebiyle beraber baktığınız zaman, iki yıldan başlayarak kırk yıla kadar ceza veriyoruz. Kullanana ayrı ceza, imal edene, ihraç edene, satana, farklı farklı cezalar var. Okul çevresinde ya da çocuklara yönelik bir satış söz konusu olduğunda cezalar daha da yükseliyor. Bunları ceza kanununda düzenleyerek hayata geçirmiştik. Hem infazda hem ceza mevzuatımızda bu derece ağır yaptırımlar olmasına rağmen hem dünyada hem ülkemizde uyuşturucu suçları özellikle giderek artmaya ve toplumu, insan sağlığını geleceğimizi tehdit etmeye devam ediyor. Dolayısıyla gençliğimizin kaybolmaması lazım. Bu anlamda topyekun büyük bir mücadele içerisinde olmalıyız.’’
Bakan Yılmaz Tunç, konuşmasında bağımlı yükümlülerin rehabilite edilerek yeniden topluma kazandırılması gerektiğini söyledi: ‘’Tabii bu ceza çekme sürecinin tedaviye yönelik olmadığı müddetçe bu suçları önlemek ceza halinde, cezası bittikten sonra, infazı tamamlandıktan sonra topluma karıştığında yeniden aynı suçu işliyorsa, o ıslah amacının gerçekleşmemiş olduğunu görüyoruz. O nedenle, denetim serbestliği süresi içerisinde cezaevine girmeden önce o yükümlüye ilişkin yapılabilecekler var. Cezaevine girdikten sonra da cezaevi süresi içerisinde onu o uyuşturucudan uzaklaştıracak tedbirleri almak önemli. Bu konuda da özellikle denetimli serbestlik kapsamında olan kişilerle ilgili olarak Yeşilay'la iş birliğimiz var. Onlardan büyük destek görüyoruz. Özellikle ilk kez kullanırsa hapse girecek. Dolayısıyla onların hapse girmesini önlemeye yönelik onları uyuşturucudan uzaklaştırmaya yönelik çalışmalarımız var.’’
Yılmaz Tunç: ‘’Uyuşturucu suçlarına yönelik 106 cezaevini hayata geçiriyoruz.’’
Bakanlık olarak yeni bir uygulamayı başlattıklarını açıklayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sadece madde bağımlısı yükümlülerin uzmanlar tarafından rehabilite edildiği, cezasını çektiği yeni özel cezaevleri kurduklarını ifade etti:
‘’Yeşilay'ın da destekleriyle özellikle denetimli serbestlik kapsamındaki yükümlülerin bir daha o suçu işlememesiyle ilgili tedbirlerimizi devam ettiriyoruz. Tabii ki cezaevine girildiği andan itibaren de cezaevindeki tedavilerine yönelik çalışmalar Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu’nun strateji belgelerine hedef olarak konulmuştu. O da buna yönelik cezaevlerinin oluşturulması. Bu konuda da pilot uygulamaya Adana'da başladık. 98 hükümlü şu anda Adana'da sadece uyuşturucu suçlularının barındırıldığı cezaevi olarak faaliyetine başladı. Orada uzmanlar eşliğinde onların tedavilerine yönelik çalışmalar yapılıyor. Aynı zamanda Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde de aynı çalışmayı yapıyoruz. Sadece uyuşturucu suçlarına yönelik cezaevleri bunlar ve onların orada tedavileri de yapılmaya devam edecek. Üçüncüyü de Bolu'da planlıyoruz. Bunlar pilot uygulamalarımız. Bunları bütün ülke geneline önümüzdeki beş yıllık bir plan dahilinde yaymak üzere 106 cezaevi olarak planladık. Cezaevlerimizin bir kısmını sadece uyuşturucu suçlarına hasrederek burada uzmanlar eşliğinde gerek Sağlık Bakanlığımızdan gerek Aile Bakanlığımızdan ve en önemlisi de Sivil Toplum Kuruluşu ve kamuya yararlı dernek statüsünde Yeşilay'ımızın uzmanlarından yararlanarak bu cezaevlerimizde uyuşturucu suçlularının rehabilitasyonuna yönelik çalışmaları sürdüreceğiz. Bu konuya önem veriyoruz. Özellikle çocuklarımızı, geleceğimizi, gençlerimizi tehdit eden, geleceğimizi karartan, zehirleyen bu illetten ülkemizi kurtarmanın gayreti içerisindeyiz.’’
Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç ise Yeşilay’ın İçişleri Bakanlığı ile birlikte başlattığı Bağımsızlık Seferberliği’nin toplumun tüm kesimlerini kapsaması için çalıştıklarını belirterek, Adalet Bakanlığımız ile yaptığımız protokol bu anlamda büyük önem taşıyor. Bu ülkede yaşayıp bağımlılık konusunda Yeşilay’ın desteğine ihtiyaç duyan her bir vatandaşımıza ulaşmaya çalışacağız” dedi.
‘’Bağımlılıkla alakalı hem ülkemizde hem de dünyada büyük bir dalganın geldiğini, çok korkmamız gereken, endişe etmemiz gereken bir tehdidin büyüdüğünü görüyoruz. Bu noktada her kurumun üzerine düşen, her kişinin üzerine düşen vazifeler var. Ama en etkili çalışma yapacak olan kurumların başında Adalet Bakanlığımız ve Yeşilay Cemiyetimiz geliyor. Bağımlılıkla mücadelede iki yöntem var. Bir tanesi arzla mücadele, diğeri taleple mücadele. İçişleri Bakanlığımızla beraber önlemeye yönelik mücadele konusunda da taleple mücadele konusunda da bizler elimizden geleni yapıyoruz. Ancak bugün geldiğimiz noktada daha çok çalışmamız, daha etkili yollar üretmemiz gerektiğinin de bilincindeyiz. Bu nedenle de Sayın Bakanımızın desteğiyle, önümüzü açmasıyla bir protokol çalışması yaptık ve bu protokol çalışması kapsamında bağımlılıkla mücadele konusunda Adalet Bakanlığımızla beraber düşmana korku verecek, dosta güven verecek yeni bir dönem başlatmış oluyoruz.’’
Doç. Dr. Mehmet Dinç, bağımlılık endüstrisinin daha fazla insanı bağımlı yapabilmek için her türlü yöntemi denediğini, Yeşilay’ın da tüm imkânlarıyla bu girişimleri önlemeye çalıştığını söyledi:
‘’Bu protokol sayesinde, annelerimizin gözyaşları dinsin, evlatlarımız bu bağımlılık pençesinde mücadele vermesin, sıkıntı çekmesin diye bazı tedbirler ortaya koyacağız. Bunların başında başta adliler olmak üzere bağımlılık riski altında bulunan, suça karışma ihtimali olan ya da bir şekilde suça bulaşmış, şiddete bulaşmış bağımlılıkla alakalı sıkıntılı yollara girmiş insanlarımıza, onların ailelerine ulaşmakla alakalı her türlü imkânı değerlendirmiş olacağız. Yapacağımız eğitimlerle, farkındalık çalışmalarıyla, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek çalışmalarıyla onlara dokunup o tuzaktan onları kurtarmakla alakalı elimizden gelen gayreti göstermiş olacağız. Yine cezaevlerinde tahliyesine az zaman kalmış mahkumlarımızın YEDAM’larda takip edilmesi, cezaevinden ayrıldıktan sonra bağımlılığa tekrar bulaşmaması, rehabilitasyon sürecinden geçirilmesi ve topluma yeniden kazandırılması ile alakalı çalışmalar yapacağız. Bunun yanında, Sayın Bakanımızın özellikle mahkumların cezaevinde, rehabilitasyon içerisinde olması ve bu bağımlılıktan temelli bir şekilde kurtulup topluma yeniden kazandırılması ile alakalı vizyoner projeleri var. Biz de Türkiye Yeşilay Cemiyeti olarak bağımsızlık seferberliğini Adalet Bakanlığımızın desteğiyle de yürütmeye devam edeceğiz.’’