Columbia Bölgesi Temyiz Mahkemesi, Trump'ın hukuk ekibinin, alt mahkemenin Pence'in ifade vermesine dair kararını engellemek için yaptığı başvuruyu kabul etmedi.
ABD basınına göre, temyiz mahkemesinin bu kararı, Trump hakkında yürütülen "gizli belgeler" ve "6 Ocak Kongre baskını" soruşturmalarına özel yetkili uzman atanan eski Başsavcı Jack Smith’in, Pence'in büyük jüri huzuruna çıkması için mahkeme celbini uygulamasının yolunu açtı.
Eski Başkan Yardımcısı Pence, söz konusu soruşturmada ifade vermesi halinde 6 Ocak 2021 Kongre baskınına ilişkin büyük jüri huzuruna çıkan Trump döneminden en üst düzey isim olacak.
Pence, federal mahkemenin büyük jüriye ifade vermesi hükmüne itiraz etmeyeceğini açıklamıştı.
ABD Federal Mahkemesi, 28 Mart’ta, eski Başkan Yardımcısı Mike Pence’in 2020 seçimlerini bozma çabalarını soruşturan büyük jüri önünde ifade vermemek için öne sürdüğü "yürütme ayrıcalığı" tezini reddetmişti.
Washington D.C. Federal Mahkeme Yargıcı James Boasberg, Pence’in, eski Başkan Donald Trump hakkında yürütülen "gizli belgeler" ve "6 Ocak Kongre baskını" soruşturmalarına özel yetkili uzman olarak atanan eski Başsavcı Jack Smith’in çağrısına cevap vermek zorunda olduğuna hükmetmişti.
Uzmanlar, Pence’in Yargıç Boasberg’in kararını temyize götürme hakkının bulunduğunu belirtmişti.
Pence, dokunulmazlığı bulunduğunu savunmuştu
Özel Yetkili Başsavcı Smith, şubatta Pence'e, 6 Ocak Kongre baskını soruşturması kapsamında Trump ile aralarında geçen konuşmalar hakkında jüri önünde ifade vermesi için resmi çağrı göndermiş, Pence ve avukatları da anayasaya göre Başkan Yardımcısı'nın göreviyle bağlantılı olarak dokunulmazlığı bulunduğunu savunmuştu.
Pence, " Biden’ın Adalet Bakanlığının büyük jüri huzurunda ifade vermem için yaptığı mahkeme çağrısıyla mücadele edeceğim çünkü bunun anayasaya aykırı ve benzeri görülmemiş olduğuna inanıyorum." ifadelerini kullanmıştı.
Trump'ın avukatları da aynı mahkemeye ayrı bir dosyayla başkan ile başkan yardımcısı arasındaki belirli iletişimi koruyan "yürütme ayrıcalığı" nedeniyle Pence'in ifadesinin sınırlanması talebiyle başvurmuştu.
Federal mahkemenin verdiği ret kararı, "Trump'ın hukuk ekibinin, çeşitli konularda eski ABD Başkanı'nı soruşturan büyük jürilere karşı kendisinin ifade verme çağrılarını sınırlama çabalarına yönelik son yenilgisi" şeklinde değerlendirilmişti.