ABD Çalışma Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), aralıkta aylık bazda yüzde 0,3 artarak piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Aralık ayı enflasyonu, bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 3,4 artarak, son 10 yılın en yüksek seviyesine çıktı.
Enflasyondaki artışın başlıca nedenleri arasında enerji fiyatlarındaki yükseliş öne çıktı. Enerji fiyatları, aralıkta aylık bazda yüzde 4,8 artarak, yıllık bazda ise yüzde 22,3 arttı. Enerji fiyatlarındaki artış, aralıkta TÜFE'nin aylık artışını yüzde 0,1 puan, yıllık artışını ise yüzde 0,4 puan artırdı.
Enerji fiyatlarının yanı sıra, gıda fiyatları da enflasyondaki yükselişe katkıda bulundu.
Aynı dönemde enerji endeksi, aylık yüzde 0,4 artarken, yıllık yüzde 2 azaldı. Gıda endeksi ise bu dönemde aylık bazda yüzde 0,2 ve yıllık bazda yüzde 2,7 arttı.
Ülkede değişken enerji ve gıda fiyatlarını içermeyen çekirdek TÜFE aralıkta aylık yüzde 0,3, yıllık yüzde 3,9 artış gösterdi.
Çekirdek enflasyon aylık bazda piyasa beklentileriyle uyumlu, yıllık bazda ise piyasa beklentilerinin 0,1 puan üzerinde gerçekleşti.
Fed ne karar verecek?
TÜFE'deki artış, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) para politikasını sıkılaştırmaya devam etmesi yönündeki beklentileri güçlendirdi. Fed'in, enflasyonu düşürmek amacıyla faiz oranlarını daha da artırması bekleniyor.
Enflasyondaki artış, ABD ekonomisi için risk oluşturmaya devam ediyor
ABD'de enflasyon, son 40 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Enflasyonun yüksek seyri, ABD ekonomisi için risk oluşturmaya devam ediyor. Enflasyon, tüketicilerin satın alma gücünü düşürerek, ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir. Ayrıca, enflasyon, işçilerin ücret taleplerini artırarak, ücret-fiyat sarmalını tetikleyebilir.
Fed, enflasyonu düşürmek amacıyla para politikasını sıkılaştırmaya devam ediyor. Fed, faiz oranlarını artırmak ve bilançosunu küçültmek suretiyle, parasal sıkılaştırmaya gidiyor. Fed'in sıkılaştırıcı para politikası, ekonomiyi yavaşlatarak enflasyonu düşürmeye yardımcı olabilir. Ancak, Fed'in sıkılaştırıcı para politikasının, ekonomiyi resesyona sürükleme riski de bulunuyor.
