ABD Temsilciler Meclisi Gözetim ve Sorumluluk Komitesi tarafından düzenlenen toplantıda, uzun yıllardır gizli tutulan gelişmiş teknolojilerin ve dünya dışı varlıkların kamuoyundan saklandığı iddiaları dile getirildi.

İddialar arasında okyanustan çıkan küreler, disk şeklinde cisimler ve bilinen askeri araçlardan farklı özelliklere sahip uçan nesneler yer aldı. Tanıklar, konuyla ilgili daha fazla şeffaflık sağlanması gerektiğini vurguladı.

“Gizlilik Ulusal Güvenliği Tehdit Ediyor”
Eski ABD karşı istihbarat subayı Luis Elizondo, gereksiz gizliliğin sadık kamu görevlileri ve askerler üzerinde olumsuz etkiler bıraktığını belirterek, “Kozmosta yalnız olmadığımız gerçeğini gizlemek için aşırı gizlilik uygulanıyor” dedi.

Elizondo, devletin UFO ve tanımlanamayan olaylar (UAP) hakkında daha açık bir politika geliştirmesi gerektiğini ifade etti.

Emekli ABD Deniz Kuvvetleri Amiral Tim Gallaudet de benzer bir duruş sergileyerek, “Bu bilgi, yalnızca atanmış birkaç bürokratın tekelinde olmamalı. Amerikan halkının, bu gerçeklere erişim hakkı var” diye konuştu.

UAP gözlemlerinin ulusal güvenlik açısından da büyük risk taşıdığını vurgulayan Gallaudet, dünya dışı zekaya dair somut kanıtların var olabileceğini savundu.

NASA ve bilimsel araştırmanın rolü
Oturumda yer alan eski NASA Yöneticisi Michael Gold ise, NASA’nın UAP araştırmalarında bilimsel bir bakış açısı getirmesinin önemine dikkat çekti.

Bluesky X'e alternatif olabilir mi? Bluesky X'e alternatif olabilir mi?

Gold, UAP konusundaki damgalamanın ortadan kaldırılması gerektiğini belirterek, “UAP gizemini çözmenin en etkili aracı bilimdir. Ancak NASA’nın bu konuya dahil olmasına karşı duyulan yoğun tepki, bu araştırmayı zorlaştırıyor” dedi.

Gold, NASA'nın elindeki veri arşivlerinin incelenmesinde yapay zeka ve makine öğrenimi teknolojilerinin yardımcı olabileceğini önerdi.

ABD Kongresi’nde düzenlenen bu oturum, UFO’larla ilgili kamuoyuna daha fazla bilgi verilmesi talebini bir kez daha gündeme getirdi.

Yetkililer, konuya dair daha fazla verinin paylaşılması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Editör: Nusret Odabaş