Fransız tarih profesörü Mario del Piero Le Monde gazetesindeki makalesinde, ABD’nin 1948’de İsrail’in doğuşunu desteklediğini söyledi. Fransız tarihçiye göre, 1967 yılındaki Altı Gün Savaşı’nda yüzlerce Filistinlinin yerinden edilmesinin ardından Gazze Şeridi ve Batı Şeria’yı işgal eden İsrail, askeri gücünü ispatlayıp ABD’nin özel müttefiki oldu.

KEHANET İNANCI GÜCÜ

Putin ve Macron, Azerbaycan'daki COP29'a katılmayacak Putin ve Macron, Azerbaycan'daki COP29'a katılmayacak

Del Piero, stratejik ortaklığın, iki ülke arasındaki sözde doğal “medeniyet” bağlarını iki eksende vurgulayan ideolojik anlatılarla meşrulaştırdığını ifade etti. Bunlardan birincisi, İsrail’i liberallerin kuşatılmış kalesi olarak tasvir eden Batı demokratik ekseni; ikincisi ise dindi. Çünkü Amerikan evanjelizminin bir kısmı, siyonist kader ile Hazreti İsa’nın dünyanın sonundan önce geri döneceği kehanetlerinin gerçekleşmesi arasında güçlü bir bağlantı görmektedir.

İLİŞKİNİN DERİN BAĞI

Tarihçiye göre bu pozisyon, 1970’lerden bu yana ABD’de büyük bir popülerlik kazandı. Bu değişim,  Hristiyan siyonizminin İsrail’in savaşlarını kıyamet kehanetleriyle ilişkilendirmesi anlamına geldi ve aynı zamanda İsrail-Amerikan ilişkilerine siyasi bir renk verilmesine de yardımcı oldu.

Siyonizm ile ABD arasındaki ilişkiye gelince, tarihçiye göre bu ilişkinin de derin kökleri var. Demokrat aydınların büyük bir kısmı İsrail siyasetine hayranlıkla bakmaya devam etti. Bu hayranlık Cumhuriyetçiler arasında İsrail’in desteklenmesiyle dengelendi.

KIRILMA NOKTASI 7 EKİM

Ancak bu özel ilişkiye yönelik, 7 Ekim’den itibaren İsrail’in Gazze’ye insanlık dışı saldırılarının ardından Biden yönetimi üzerinde beklenmedik güçlü ve siyasi bir baskı ortaya çıktı. 2013 ile 2022 arasındaki yıllık Gallup anketlerine göre, Filistin meselesine sempati duyan Demokratların yüzdesi, yüzde 19’dan yüzde 49’a yükseldi; bu oran hâlâ İsrail’i destekleyenlerin yüzdesini önemli ölçüde aşıyor.

İSTİKRAR SAĞLAMIYOR

Siyonist yanlısı baskı gruplarının karşısında bugün İsrail politikasını kınayan gruplar var. Amerikalı Yahudilerin içinden bile İsrail hükümetini şiddetle eleştiren dernekler ortaya çıktı. Tarihçi, Orta Doğu’nun ABD için daha az merkezî hâle gelmesiyle birlikte İsrail’in artık istikrar sağlayıcı bir faktör veya Amerikangüvenliğine yönelik tehditleri kontrol altına almada daha önce olduğu gibi önemli bir ortak olmadığına inanıyor. DolayısıylaABD’nin ulusal çıkarları artık İsrail’in çıkarlarıyla tutarlı değil.

Muhabir: Neslihan Karali