2013 yılından bu yana AB kurumlarında kötü yönetimi soruşturan Emily O'Reilly'nin görevini devralacak ismi belirlemek için Avrupa Parlamentosu (AP) üyeleri Aralık ayında oylama yapacak. Ancak adaylar, sürecin şeffaf olmamasından şimdiden şikayetçi.
Adaylardan Claudia Mahler, Euronews'e yaptığı açıklamada, "Süreç %100 şeffaf değildi... Bilgiye erişmek kolay olmadı," dedi. Mahler, AP üyelerinin desteğini kazanma sürecinde yaşadığı belirsizlikler nedeniyle neredeyse Parlamento Başkanı'na şikayette bulunmayı düşündüğünü belirtti.
Mahler ve diğer beş aday, komite duruşmasına katılabilmek için gerekli olan 39 AP üyesinin desteğini toplamayı başardı, ancak bu kolay bir süreç değildi. "En büyük görevimiz AP üyelerine ulaşmak ve aday olduğumuzu anlatmak oldu," diyen Mahler, sürecin ironik bir şekilde, eğer ombudsman olursa incelemesi gereken konuların başında gelen AB işe alım süreçlerindeki eksiklikleri işaret ettiğini ifade etti.
Seçim Süreci ve Adayların Tepkileri
Avrupa Parlamentosu'nun basın servisi, atama sürecinin kurumun kurallarına uygun olarak yürütüldüğünü söyledi. AP sözcüsü, "Her bir AP üyesi yalnızca bir adayı destekleyebilir ve bu tercih, aday çağrısının yayınlanmasının ardından AP hizmetleri tarafından sağlanan standart bir form ile ifade edilir," açıklamasında bulundu.
Diğer adaylardan Emilio De Capitani de sürece yönelik eleştirilerde bulundu. "Ne yazık ki sistem, herkesin bir 'destekçi' bulmasını gerektiriyor," diyerek, adayların içerde bir AP üyesi tarafından desteklenmesini problemli bulduğunu ifade etti. De Capitani, ombudsmanın parlamentoya atanmış olmasına rağmen bağımsız bir kurum olduğunu ve adayların herhangi bir AP üyesi veya grup ile bağlantı kurmasının doğru olmadığını vurguladı.
Diğer adaylar arasında eski Portekiz Ombudsman Yardımcısı ve Adalet Bakanı Teresa Anjinho, Hollanda Ombudsmanı Reinier van Zutphen, İtalya'nın Lazio bölgesi Ombudsmanı Marino Fardelli ve Estonya Yüksek Mahkemesi Hakimi Julia Laffranque yer alıyor.
Mahler, adaylar arasında kendisini öne çıkaracak farklı bir yaklaşım sunacağını belirterek, "AB'nin bir parçası olmadım, bu da bana konuya dair yeni bir bakış açısı kazandırıyor," dedi.
