Antakya’nın General Şükrü Kanatlı Mahallesi’nde bulunan ve 9 kişinin hayatını kaybettiği Taşçıoğlu Apartmanı’nın yıkılmasıyla ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda dikkat çekici detaylar yer aldı. Binanın zemin etüt raporu bulunmadığı ve inşaat sürecinde yapılan değişikliklerin, yapısal zafiyetlere yol açtığı belirtildi.
Binanın İnşaat Süreci ve Yapısal Değişiklikler
Bina, 1959’da tek katlı olarak inşa edildi ve 1963, 1976 ile 1995 yıllarında alınan ruhsatlarla toplamda 3 kat ilave edildi. Ancak yapılan tadilatlarla birlikte, taşıyıcı duvarların kaldırıldığı ve yeni daireler oluşturulduğu ifade edildi. Bu durum, binanın statik sisteminde önemli bozulmalara yol açtı.
Bilirkişi raporunda, "Sonradan yapılan bina tadilatları ve ilave katlar, deprem sırasında meydana gelen yapısal zafiyetlere sebep olmuştur. Statik sistemi baştan sona bozuk olan yapının depreme dayanmasını beklemek oldukça gerçek dışıdır," denildi.
Malzeme Kalitesi ve Eksiklikler
Raporda, binada projeye uygun imalat yapılmadığı ve malzeme kalitesinin yetersiz olduğu da vurgulandı. Yapılan incelemelerde, betonun elle ufalanır durumda olduğu, kolon ve kirişlerde ayrışmaların gözlemlendiği belirtildi.
Zemin etüt raporu bulunmaması, binanın güvenliğini daha da riske atan bir durum olarak değerlendirildi. Bilirkişi raporu, "Görünüm olarak deniz kumu ve taş tozuyla yapılmış olabileceği değerlendirilmektedir," ifadesine yer verdi.
Sorumluluk ve Yasal Süreç
Yapı ile ilgili olarak tutuklanan statik proje müellifi ve fenni mesulü Cemil G. hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. İddianamede Cemil G.’nin, inşaat alanındaki iş organizasyonu ile imalat sürecini sağlayamadığı gerekçesiyle "asli kusurlu" bulunduğu belirtildi.
Sanık, ifadesinde Taşçıoğlu Apartmanı’nın yapımında görev alıp almadığını hatırlamadığını savundu. Müştekiler ise, binanın ilk depremde kısa sürede yıkıldığını, çevresindeki binaların ise ayakta kaldığını ifade ettiler.
Soruşturma Devam Ediyor
İddianamede, ilgili belediyenin yapı kontrol birimi sorumluları ve diğer görevliler hakkında da soruşturmanın sürdüğü kaydedildi. Bu durum, yapı güvenliği ve denetimi konularında daha geniş bir incelemenin gerekliliğini ortaya koyuyor.
Taşçıoğlu Apartmanı’nın yıkılması, yapı güvenliği ve denetimi konularında sorumlulukların ciddiyetini bir kez daha gözler önüne sererken, bu tür olayların önlenmesi adına gerekli önlemlerin alınmasının şart olduğu ifade ediliyor.
