1975 tarihinde Atıf Yılmaz, Göztepe Kavşağı’ndaki Ecevit Mahallesi’nde, fakir mahalle halkını sömürenlere karşı duran bir bıçkını canlandıran Cüneyt Arkın’ın başrolde olduğu Deli Yusuf’u yönetir. Film setinde bir sabah vakti, silah sesi duyulur. Cüneyt Arkın yerdedir, kurşunla sol baldırından vurulmuştur. Silahı tutukluk yaptığından ikinci mermiyi namluya süremeyen genç adam, biraz ilerde bekleyen Murat marka otomobile binip kaçar. Oysa filmin senaryosunda böyle bir sahne yoktur! Bu bir kaza da değildir üstelik. Cüneyt Arkın, gerçekten silahlı bir saldırıya uğramıştır sette. Olaydan sonra Numune Hastanesi’ne kaldırılır. İyileşene dek çekimlere ara verilir. Daha sonra olayın gerçek yüzü aydınlanır.

Cüneyt Arkın’ın Yusuf Usta’nın oğlu Ali’yi canlandırdığı bu filmin çekimlerinin üçüncü gününde akıl almayacak bir olay gerçekleşir. Erman Film çalışanları sabah erken saatlerinde İçerenköy’deki seti hazır ettikten sonra Arkın arabasıyla gelir. Sahnesini oynamak üzere tek başına yolun ortasına geçer. O sırada Arkın’ın arkasının dönük olduğu taraftan bir silah sesi duyulur. Kimse ne olduğunu anlamaz. Ta ki sol bacağını tutan Cüneyt Arkın’ı yere yığılı vaziyette görene kadar. Biri Yeşilçam’ın yakışıklı jönünü vurmuştur. Yakınlardaki inşaatın temelleri arasına gizlenerek ateş eden 20’li yaşlardaki, kısa boylu, kavruk adamın adı Hasan Baykara’dır. Setteki işçilerden birinin arkadaşı olduğu ortaya çıkar hemen. Sarı Hasan lakaplı bu adam da zaman zaman set işçiliği yapmaktadır. Arkadaşı, onun üstünde bütçesini yetmeyeceği aşikar şık giysilerle ve cepleri para dolu olarak birkaç gündür sete geldiğini anlatır polise. Silah sesini duyduğunda o yana dönmüş ve Baykara’nın tutukluk yapan silahıyla boğuştuğunu görmüştür.

Yani ikinci mermiyi sürebilse Cüneyt Arkın’a ateş etmeyi sürdürme niyetindeydi Baykara. Soğukkanlılığı elden bırakamayıp, “Yakalayın!” diye bağıran Arkın oluyordu. Ama Baykara plakası bezle kapatılmış Murat 124 marka otomobille olay yerinden hızla uzaklaşır. Hemen hastaneye kaldırılır Arkın. Bereket kurşun sol baldıra girip kemiğe zarar vermeden dışarı çıkmıştır. Küçük bir operasyon ve tetanoz iğnesi yeterli olur.

Söylentiler Baykara’yı suikaste azmettirenin bir film şirketi sahibi olduğu yönündedir. Cüneyt Arkın’la film çekmek isteyen şirket aktörden yüz bulamayınca veyahut verilen bazı sözler yerine getirilmeyince böyle bir yola başvurmuştur. Polis çok geçmeden Hasan Baykara’yı ele geçirir. Baykara söylentileri haklı çıkarırcasına bu işe kendisini Deniz Kalkavan adlı bir filmcinin zorladığını iddia eder.

SES DERGİSİ, MİLLİYET

CÜNEYT ARKIN KİMDİR?

Cüneyt Arkın gerçek adıyla Fahrettin Cüreklibatır, 8 Eylül 1937, Karaçay, Odunpazarı, Eskişehir, Türk sinema oyuncusu.

Eskişehir'in merkezine bağlı Karaçay köyünde doğdu. Babası Kurtuluş Savaşı'na katılmış Hacı Yakup Cüreklibatur'dur. Aslen Nogay'dır. Lise öğrenimini Eskişehir Atatürk Lisesi'nde gördü, 1961 yılında İstanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu.

Sinema kariyeri

Memleketi Eskişehir'de, yedek subay olarak askerliğini yaparken, Göksel Arsoy'un başrol oynadığı Şafak Bekçileri (1963) filminin çekimleri sırasında yönetmen Halit Refiğ'in dikkatini çekti. Askerliğini bitirdikten sonra Adana ve civarında doktorluk yaptı. 1963 yılında Artist dergisinin yarışmasında birinci oldu. Bir süre iş arayan Cüneyt Arkın, 1963'te Halit Refiğ'in teklifiyle sinema oyunculuğuna başladı ve 2 yıl içinde en az 30 film çevirdi.

1964 yılında oynadığı Gurbet Kuşları filminin finalindeki kavga sahnesi, Arkın'ın kariyerinde bir kırılma noktası oldu. Bir süre daha duygusal-romantik jön karakterlerini canlandırdıktan sonra yine Halit Refiğ'in önerisiyle aksiyon filmlerine yöneldi. Bu dönemde İstanbul'a gelen Medrano Sirki'nde altı ay süreyle akrobasi eğitimi aldı. Burada öğrendiklerini Malkoçoğlu ve Battalgazi serilerinde beyaz perdeye aktararak, Türk sinemasına daha önce hiç örneği olmayan bir tarz getirdi. Kısa sürede avantür filmlerin en aranan oyuncusu haline geldi. Romantik jön filmlerle başladığı sinema yaşantısını hareketli filmlerle sürdürse de hemen her karakter role de can verdi. Kariyeri boyunca westernden komediye, macera filmlerinden toplumsal filmlere değişik türlerde filmler çekti. Özellikle Maden (1978) ve Vatandaş Rıza (1979) filmleri, Cüneyt Arkın'ın kariyerinde özel bir yer kaplar.

12 Mart dönemi sırasında, 4. Altın Koza Film Festivali'nde (1972) jürinin ilk oylamasında Yılmaz Güney'i Baba filmindeki rolüyle en iyi erkek oyuncu seçilmesine rağmen daha sonra siyasi baskılarla Yılmaz Güney'in yerine, ilk oylamada Yaralı Kurt filmindeki performansıyla ikinci olan Cüneyt Arkın'ı en iyi erkek oyuncu seçti. Bu karara tepki gösteren Arkın ödülü reddetti.

Cüneyt Arkın sinemasına ayrı bir renk getiren, yönetmenliğini Çetin İnanç'ın yaptığı 1982 tarihli Dünyayı Kurtaran Adam zamanla bir kült film haline geldi. 1980'li yıllarda Ölüm Savaşçısı, Kavga, Sürgündeki Adam ve İki Başlı Dev gibi aksiyon filmlerinden sonra, 1990'lı yıllarda da polisiye dizilere yöneldi.

Cüneyt Arkın, at binmede ve karatede uzman sporcu unvanına sahiptir.Oyunculuğun yanı sıra televizyon izlenceleri sunmuş ve kısa bir süre gazetelerde sağlıkla ilgili köşe yazarlığı da yapmıştır. 2009 yılında omurgasındaki sinir sıkışmasından dolayı yaklaşık üç ay hastanede tedavi gördü.

Özel hayatı

Cüneyt Arkın ilk evliliğini 1964 yılında kendisi gibi doktor olan Güler Mocan ile yaptı. 1966 yılında kızları Filiz doğdu. 1968 yılında boşandıktan bir yıl sonra Betül (Işıl) Cüreklibatur ile evlenen Cüneyt Arkın'ın,bu evlilikten de Kaan ve Murat adlarında iki çocuğu vardır. Kızı bir şirkette genel müdürlük yapan Arkın'ın oğullarından Murat da dizilerde oyunculuk yapmaktadır. Bir dönem alkolizm tedavisi görmüş olan Arkın, alkol, uyuşturucu ve gençliğin sorunları konulu sayısız konferans vermiş, bunlarla ilgili teşekkür beratları ve onur ödülleri almıştır.

Siyasi yaşamı

Türk milliyetçisi kimliğiyle bilinen Cüneyt Arkın 2002 Genel Seçimlerinde Anavatan Partisi'nden Eskişehir milletvekili adayı olması için Mesut Yılmaz tarafından teklif götürüldü. Sonraki yıllarda ise İşçi Partisi adına düzenlenen ve bir grup bilim adamı, aydın ve sanatçının katıldığı "İşçi Partisi Hükümeti’nde Göreve Hazırız" kampanyasına katılarak, yeniden siyaset sahnesinde adını duyurdu.

Kazandığı ödüller

Yıl Aday gösterilen çalışma Ödül Sonuç
1963 "1.'lik Ödülü " 1963 Artist Mecmuası, Artist Yarışması Kazandı
1969 "En İyi Erkek Oyuncu Ödülü", (İnsanlar Yaşadıkça) ile 1969 Antalya Altın Portakal Film Festivali Kazandı
1972 "En İyi Erkek Oyuncu Ödülü", (Yaralı Kurt) ile 1972 Adana Altın Koza Film Festivali Kazandı
1976 "En iyi Erkek Oyuncu Ödülü", (Mağlup Edilemeyenler) ile 1976 Antalya Altın Portakal Film Festivali Kazandı
1999 "Yaşam Boyu Onur Ödülü" 1999 Antalya Altın Portakal Film Festivali Kazandı
2013 "Yaşam Boyu Meslek ve Onur Ödülü" Engelsiz Yaşam Vakfı Kazandı
2013 "Yaşam Boyu Onur Ödülü" 18. Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri Kazandı
2013 "Kültür ve Sanat Büyük Ödülü" 2013 Yılı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü Kazandı

ÖLÜMÜ

Ölümü Cüneyt Arkın, 28 Haziran 2022 tarihinde geçirdiği kalp durması rahatsızlığı sonucu 84 yaşında hayatını kaybetti. Vefatı üzerine 30 Haziran 2022 tarihinde Atatürk Kültür Merkezi'nde tören düzenlendi. Tören sonrası Arkın'ın cenazesi Teşvikiye Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.

DERLEME: NUSRET ODABAŞ

Editör: Haber Merkezi