Mehmet Akif Çavdarlı - Diriliş Postası 

4.000 yıllık Babil tabletlerinde bulunan ve ay tutulmalarıyla bağlantılı kehanetlerin anlamı nihayet çözüldü. Bu tabletler, antik Mezopotamya'da gökyüzü olaylarının insan kaderi üzerindeki etkilerini anlamaya çalışan sofistike bir astrolojik sistemi yansıtıyor. Araştırmacılar, bu metinlerin göksel kehanetlerin en eski örneklerini barındırdığını belirtiyor. Antik Babil'de bu kehanetler, kralların kaderini belirlemede önemli bir rol oynuyordu.

4 Bin Yıllık Babil Tabletleri'nde Ölümcül Alametler Deşifre Edildi 2

ÖLÜMCÜL ALAMETLER DEŞİFRE EDİLDİ

Yaklaşık 4.000 yıllık Babil tabletlerinde, ay tutulmalarıyla ilişkili ölümcül alametlerin çözülmesi, antik Mezopotamya'nın kehanet ve astroloji anlayışına dair yeni bir ışık tuttu. Bu tabletler, eski Babil şehri Sippar’da M.Ö. 2. binyılın başlarında yazılmış ve çivi yazısıyla kaydedilmiştir. Metinler, ay tutulmalarının çeşitli özelliklerini inceleyerek, gelecekte meydana gelecek felaketleri öngörmek için kullanılmıştır.

Gazetede gördüğü ilanla hayatı değişti! Gazetede gördüğü ilanla hayatı değişti!

4 Bin Yıllık Babil Tabletleri'nde Ölümcül Alametler Deşifre Edildi 4

GÖKSEL KEHANET METİNLERİ

Örneğin, “sabah nöbetinde gerçekleşen bir tutulma” Akkad şehrindeki bir hanedanın sonunu işaret ederken, “akşam nöbetindeki bir tutulma” salgın hastalıkların habercisi olarak kabul ediliyordu. Daha da ürkütücü olan ise, “ters yönde gerçekleşen bir tutulma”nın tufan ve yıkım getireceğine inanılmasıydı. Kraliyet danışmanları, bu kehanetleri göksel kehanet metinleriyle karşılaştırarak tanrıların niyetlerini çözmeye ve kralı kötü sonuçlardan korumaya çalışıyordu.

Ancak Mezopotamyalılar, bu kehanetlere tamamen boyun eğmiyordu. Eğer bir kehanet kraliyet için tehlike içeriyorsa, hayvan iç organları incelenir ve bu sorgu yoluyla kehanetin doğruluğu test edilirdi. Tehlike doğrulanırsa, çeşitli ritüellerle bu kötü alametlerin etkisiz hale getirilmesine çalışılırdı. Araştırmacılar, bu keşfin antik Babil'in sofistike astroloji ve kehanet bilgisine ışık tuttuğunu vurguluyor.

Editör: Mehmed Akif Çavdarlı