Raporda, küresel büyümenin 2023 yılında yüzde 2,8, 2024 yılında yüzde 2,7 ve 2025 yılında yüzde 2,6 olması öngörülüyor. Bu, 2009'dan bu yana en düşük büyüme oranı olacak.
Küresel büyümenin yavaşlamasının en önemli nedenleri arasında, Rusya-Ukrayna savaşı, yükselen enflasyon, Çin'deki ekonomik yavaşlama ve küresel tedarik zincirlerindeki kesintiler gösteriliyor.
Raporda, küresel büyümenin yavaşlamasının, iklim krizi ve zayıflayan toplumsal sözleşme ile birlikte bir dizi küresel sorunu daha da şiddetlendirmesi bekleniyor.
Türkiye'nin performansı
Raporda, Türkiye'nin kapsayıcılık, sürdürülebilirlik ve esneklik ölçütlerinde dünya ortalamasının üzerinde bir performans sergilediği, ancak yenilikçilik ölçütünde dünya ortalamasının altında kaldığı belirtiliyor.
Kapsayıcılık ölçümünde Türkiye, barınma ve ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi ve gıdaya erişim alt kategorilerinde dünya ortalamasının çok üstünde bir değerlendirme notuna sahip olurken, yetenek ekosisteminin değerlendirmesinde sosyal mobilite, iş yerinde kapsayıcılık ve kadınların iş gücüne katılımı ile kurumsal ekosistem alt kategorilerinde dünya ortalamasının altında kaldı.
Sürdürülebilirlik ölçümünde Türkiye, yenilenebilir enerjiye yatırımın GSMH içindeki payıyla dünya ortalamasının çok üstünde yer alırken, çevre teknolojileri ticareti, yeşil patentler ile enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji regülasyonlarıyla dünya ile paralel bir değişim sergiledi.
Yenilikçilik ölçümünde Türkiye, düşük AR-GE harcamaları ve yüksek teknoloji içerikli ürünlerin ihracatının eksikliği nedeniyle küresel ortalamanın altında kaldı.
Raporun öne çıkan önerileri
Raporda, küresel büyümenin yeniden canlandırılması için politika yapıcıların şu önerileri dikkate alması gerektiği belirtiliyor:
- Yenilikçiliği teşvik etmek için AR-GE harcamalarını artırın.
- Sürdürülebilirliği desteklemek için çevresel düzenlemeleri sıkılaştırın.
- Kapsayıcılığı artırmak için sosyal mobiliteyi ve fırsat eşitliğini destekleyin.
- Esnekliği güçlendirmek için altyapı yatırımlarını artırın.
Rapor, küresel büyümenin sürdürülebilir, kapsayıcı ve esnek bir şekilde gerçekleşmesi için politika yapıcıların ortak bir hedefe odaklanmasının ve koordineli bir şekilde hareket etmesinin önemini vurguluyor.