Diriliş Postası Haber Müdürü Muhammed Şimşek

Türkiye’nin yerli ve milli sismik arama gemisi Oruç Reis’in Doğu Akdeniz’de faaliyete başlamasıyla büyük panik yaşayan Yunanistan sırtını Avrupa Birliği (AB) ülkelerine dayayarak her gün yeni bir provokasyona imza atıyor. Türkiye’nin gücünü test etmek ve gerilimi olabildiğince tırmandırarak hata yaptırmak isteyen Yunanlar ve onun Batılı ağababaları hukuksuzlukta sınır tanımıyor.

SİNİR UÇLARIMIZA DOKUNUYORLAR

Ege’deki Türkiye’nin vatan toprağına en yakın adalardan biri olan “Meis” üzerinden Doğu Akdeniz’deki sinir uçlarına dokunan Yunanlar yeni bir provokasyona imza attı. Lozan anlaşmasına göre silahsızlandırılması gereken adalara tek tek çıkarma yapan Yunanlar bu kez turist feribotuyla Meis adasına askeri personel taşıdı.

FİİLEN İŞGALCİ KONUMUNDALAR

1923 tarihli Lozan ve 1947 tarihli Paris Barış Antlaşmalarına göre silahsızlandırılması gereken adalara tam 60 yıldır silah taşıyarak zaman aşımlı işgal politikası güden Yunanistan artık Türkiye’nin sabrını zorluyor. Zira uzmanlara göre 1947 Paris Antlaşmasında Yunanistan’a adalar konusunda sahiplik değil sadece kullanım hakkı verildi ve üstelik bu hak adaların kesinlikle silahlandırmaması şartına bağlandı. Hal böyleyken bu iki anlaşmayı delen Yunanistan adalarda fiili olarak işgalci konumundayken bugün her açıklamasında Türkiye’yi gerilimi körükleyen taraf olarak lanse ediyor. Peki Yunanistan ve arkasındaki sömürgeci güçler bu yaptıklarıyla nereye varmak istiyor ve bundan böyle Türkiye hangi adımları atabilir? Gazetemize konuşan uzmanlar  bakın bu sorulara ne cevaplar verdi?

“KENDİLERİNİ KOMİK DURUMA DÜŞÜRDÜLER”

Abdullah Ağar (Uluslararası Güvenlik ve Strateji Uzmanı)

Yunan ordusunun turistik bir botla Meis adasına asker çıkartmasını “acemice” bulan Güvenlik ve Terör Uzmanı Abdullah Ağar, “Yapılan gizlilikle örtüşmeyen bir gizlilik hamlesi. Kendilerinin bölgede fırkateynleri var neden askeri olmayan bir botla böyle bir girişimde bulunuyorlar anlaşılır gibi değil. Mücadele ruhuyla örtüşmeyen komikçe bir hamle. Galiba bizim savaş uçaklarımızın Meis üzerinde uçuş yapmasına cevap vermeye çalıştılar. Fakat kendilerini komik bir duruma düşürdüler. Bu durum Yunan ordusunun acemiliğini gösteriyor.” dedi.

“YENİ BİR SEVR DAYATMAK İSTİYORLAR”

Türkiye’yi yönelik tacizlerin Yunanistan’la Türkiye arasında bir mesele olmadığına vurgu yapan Eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu ise “Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi dışlamaya çalışıyorlar.

Doğu Akdeniz meselesinde de Türkiye’ye yeni bir “Sevr” dayatmaya çalışıyorlar. Baktığınız zaman Türkiye’yi kendi toprakları içerisinde, Doğu Akdeniz’den çıkamayacak şekilde karaya hapsetmeye çalışıyorlar. Burada Yunanistan’ı çok açık bir şekilde kullanıyorlar. Arkadaki güçler Türkiye’yi test ediyorlar” ifadelerini kullandı.

Bülent Orakoğlu (Eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı)

Yunanistan ile Türkiye arasında bir savaş çıkarmak istediklerini belirten Orakoğlu “SİHA’larımızla biz Rusya’yı indirdik yani düşünün. Savaş sanayisi yok olacaktı. Denizde savaş gemilerimizi var. Çok kararlı bir Türkiye var. Çoğunluk Türkiye Cumhurbaşkanı’nın yanında, devlet-millet iş birliği var. Onun için adanın işgali bir tarihtir. Yunanistan çok ciddi darboğazdadır. Yunanistan’ı bu işe zorlayanlar var. Burada dünya zoru gördüğü an Yunanistan’ı yalnız bırakacak. Ben öyle görüyorum. Macron’un iki gemisi vardı. Resmen Antalya’dan kaçtı. Bunu yapan SİHA’lardı. Almanya’ya baktığınız zaman ya da diğer ülkelere baktığınız zaman bizzat savaşmıyor. Türkiye savaşıyor. Türkiye uzun yıllardan beri Irak’ta PKK ve FETÖ başta olmak üzere terör örgütlerine karşı mücadele veriyor. Türkiye’nin savaş tecrübesi var. Bunlar sadece kışkırtma yapıyor, uçak göndererek taciz ediyorlar. Yunanistan bu kafada giderse adalar tümden gider. Yunanistan’a bir ders vermemiz gerekiyor. Türkiye netice itibarıyla Doğu Akdeniz’de duruma hâkimdir” sözleriyle kaybedenin onlar olacağına işaret etti.

Yunan şımarıklığı haddi aşıyor

Güncel

Habere Git

“TÜRKİYE’Yİ KIŞKIRTMAYA ÇALIŞIYORLAR”

Yunanistan’ın Meis adasına asker çıkarmasının sembolik bir hamle olduğunu söyleyen Emekli Albay ve Uluslararası Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ da “Türkiye’yi daha da kışkırtmak, Türkiye’nin dirayetini ve iradesini zedelemek için yapılan bir harekettir. Yunanistan’ın ve onu destekleyen Fransa’nın bütün amacı Türkiye’yi tetiği ilk çeken konumuna sokmak. Bunun için zorluyorlar. Ama Türkiye bu oyuna gelmiyor çünkü Türkiye 2 bin, 3 bin yıllık tarihi olan tecrübeli bir devlet. Dünün çocuklarıyla bu oyunlara gelmez ve düşmez. Tabii Yunanistan’ın bu yaptığı iş onu aşan bir iş. Gücü yetse zaten turistik gemiyle değil kendi askeri araçlarıyla kendi askeri fırkateynleriyle, donanmasıyla getirir askerleri bırakır ve havadan getirir, helikopterlerle bırakır. Bu,

aslında Yunanistan’ın acizliğini gösteriyor. Dolayısıyla Yunanistan’ın yaptığı bu işin provokatif olduğunu bilmekte ve görmekte fayda var” dedi.

Coşkun Başbuğ (Emekli Albay / Uluslararası Güvenlik Uzmanı)

Başbuğ ayrıca “Yunanistan’a bu işi kim yaptırıyor dersen, doğrudan bu görüntüleri dünyaya pazarlayan adres bu işi arkasındadır, o da Fransa. Malumunuz Fransa Haber Ajansı bu görüntüleri dünyaya paylaştı. Tamamen kurgu ve tiyatro bir iş, aralarında anlaşmışlar, kendileri çalıyor, kendileri oynuyor. Ama Yunanistan bu akılla giderse yakında Türkiye çalacak Yunanistan oynayacak. O duruma gidiyor bu iş” değerlendirmesini yaptı.

“ŞOV, POPÜLİZM VE HAMASET”

“Türkiye’nin kıyısındaki adalara silah yığmak, asker çıkarmak,savaş uçakları uçurmak” bir çaresizliğin göstergesidir diyen Eski Harp Akademileri Öğretim Üyesi ve Uluslararası Güvenlik Uzmanı Hüseyin Bayazıt, “Yunanistan bundan sonra ‘daha agresif bir politika’ ile vites yükseltiyor. Gerilimi artıracağını belli ediyor. Meis Adası’na asker çıkarmak, ‘Ben istediğimi yaparım’ demektir. Çünkü aramızda 2 kilometre var.’Saldırgan, tehditvari’ bir yaklaşım söz konusu, askeri güç intikali ile… Bu tavır içinde şov var, popülizm var, hamaset var. Çünkü mahalle ağabeyleri, Atina Yönetimi’nin sırtını sıvazlıyor” değerlendirmesini yaptı.

Hüseyin Bayazıt (Eski Harp Akademileri Öğretim Üyesi)

TÜRKİYE ATLANTİK HAKİMİYETİNİ BOZUYOR

Bölgedeki vekalet devletlerine dikkati çeken Bayazıt “Merkel ve Macron’un yüz vermesiyle, Yunanistan şımarıkça davranıyor. Emirlikler, Suud’lar, Mısır ve Yunanistan vekâlet devletleridir. Türkiye, Akdeniz’deki Atlantik hâkimiyetini bozuyor. Rahatsızlık buradan kaynaklanıyor. 15 yıllık bir kavgadır bu… Bugün başlamadı. Uluslararası hukukta yeri yok, olan bitenlerin. Türkiye’ye yazar, hepsi… Atina Yönetimi, güç kaybettikçe silahların arkasına gizleniyor. Orada halk da hükümet karşısında artık bileniyor. Mısır Anlaşması’nın aleyhlerine olduğunu toplum fark etti. Yunanistan Yönetimi de tarihsel kavramları kaşıyarak, halk nezdinde tribün topluyor. Biraz iç siyasi hamle, biraz küresel oyun” tespitini yaptı.

Editör: Haber Merkezi