Bazı aymazlar, tamahkârlar, kendinden başka kimseleri düşünmeyen açgözlüler geride kalan iki yıllık zaman diliminde milleti soyup soğana çevirdiler.
Peki bunlar için klasik "ceza" açıklamasından başka ne yapıldı? Hiçbir şey yapılmadı demek haksızlık olur. Bununla birlikte fazlaca bir şey yapıldığını söylemek de zor!
Demem o ki geride kalan iki yılda ekonomik olarak başımıza gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi.
Peki vurgun bitti mi? Bitmedi! Hâlâ zam furyası devam ediyor, etiket oyunları yeni boyutlar kazanıyor. Hâlâ tavuk gibi yolunuyoruz!
Sadece beyaz et ürünlerinde son beş aylık dönemde yüzde 200’e varan zamlar yaşadık.
Yine biz kaybediyoruz, Türkiye kaybediyor.
Simit fiyatları, beyaz et fiyatları, kırmızı et fiyatları, süt ve süt ürünleri fiyatları, bakliyat fiyatları, hijyen grubu fiyatları…
Hemen her sektörde fahiş fiyat uygulamasına şahit olduk, olmaya devam ediyoruz.
Derken geldik bugünlere… Hem Cumhurbaşkanlığı’nın ilgili birimleri hem Ticaret Bakanlığı birtakım tedbirler almaya çalışıyor.
İlk müdahale “fakirin kebabı” olarak nam salan millî yiyeceklerimizden simit için yapıldı.
Ekmek fiyat tarifelerinde olduğu gibi simit fiyat tarifelerinde de Ticaret Bakanlığı’nın görüşünün alınması zorunlu hâle getirildi.
Buna göre fiyat tarifeleri, ilgili yönetim kurulunun teklifi ve meclisin onayıyla yürürlüğe girecek. Tarifelerin tespitinde ilgili meslek komitesinin görüşleri alınacak.
Yani simit fiyatında bakanlığın onayı zorunlu hâle gelmiş oldu. Tavizsiz uygulanırsa piyasaya olumlu yansımaları olacak, tüketici bir nebze de olsa nefes alacaktır.
Bir diğer müdahale beyaz et fiyatlarına yapıldı. Özellikle son beş aylık dönemde yüzde 200’lere varan zamların yaşanması sonrası Ticaret Bakanlığı harekete geçti.
Yeni karara göre tavuk eti ihracatı 1 Mayıs 2024 tarihinden 31 Aralık 2024 tarihine kadar, aylık bazda azami 10 bin ton, toplamda ise bu yıl sonuna kadar 80 bin ton olacak şekilde sınırlandırıldı.
Başka? Fahiş fiyat uygulayan sekiz firmaya da idari para cezası kesildi. Kaldı ki piyasaya hâkim olan firma sayısı zaten bu sayılarda! Demek ki piyasada faaliyet gösteren hemen her marka cezalarla yüzleşmiş oldu.
Beyaz et sektöründe dünyanın en önemli üretici ve ihracatçı ülkeleri arasında yer alan Türkiye’de tüketici, uygun fiyatlara tavuk eti tüketemiyor (üretilen etin sağlığıyla ilgili tartışmalar da gözden kaçmamalı).
Acı bir durum!
Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, ülkemizde tüketim açısından en önemli hayvansal protein aracı olan tavuk eti fiyatlarının 2024 yılının ilk aylarında genel enflasyonun, döviz kurundaki aylık fiyat değişimlerinin çok üzerine çıktığına; dolayısıyla piyasa şartlarının dışına çıkıldığı ve olağan fiyat davranışlarının bozulduğuna dikkat çekiliyor.
Kısacası spekülatif fiyat yükselişlerini önlemek ve tüketici refahını korumak adına radikal bir karar alındığı ifade ediliyor.
Yerinde bir karar.
Darısı diğer ürün gruplarının başına!
Gıda ihracatında hedef büyük!
Güzel ülkemizde güzel şeyler de yaşanıyor. Türkiye kuru meyve sektörünün ihracat geliri, 2024’ün ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29,9 artışla 497 milyon 639 bin dolar oldu.
İhracatçı birliklerinden alınan bilgilere göre, kuru meyve ve mamulleri sektörü, ilk çeyrekte sektörün en büyük pazarı Avrupa ülkeleri başta olmak üzere 124 ülke ve serbest bölgeye 118 bin 738 ton ürün gönderdi.
Benzer bir başarı da kiraz ihracatında bekleniyor. Türkiye'nin en önemli tarımsal ihraç ürünlerinden kirazda, bu sezon 120 bin ton karşılığı 300 milyon dolarlık ihracat yapılması bekleniyor.
Ancak, gerek ilgili bakanlıkların gerekse birliklerin sektörü yönetip yönlendirmesi büyük önem taşıyor.
Türkiye’nin ihracat başarısını katlayarak devam ettirebilmesi için son günlerde yaşanan pestisit kalıntıları, küf, aflatoksin gibi olumsuzlukların tekrar yaşanmaması gerekiyor.
